Boynumdan ter damlıyor. Kalbim çarparken nefesim hızlanıyor. Bazı kaslar kullanılmamış enerjiyle titriyor, diğerleri ise donuk bir ağrıyla zonkluyor.
Nefesi yanımda hırıltılı ve sarsıntılı. Zaman içinde hareket ediyoruz, birbirimizin varlığında geçirilen zaman ve pratikten doğan bir eşzamanlılık.
Sözlerimiz nefesler arasında dökülüyor. Burada birkaç tane. Orada daha fazla. İkimiz de duyulmaktan endişe etmiyoruz, tutku açıkça ortada olmasına rağmen. Bu bizim zamanımız.
Her çukur ve kıvrım nemli. Giydiğim birkaç giysi vücuduma yapışıyor, çıkarılıp atılması ve unutulması gereken bir sıkıntı.
Bilmediğim yerlerde ağrılar hissediyorum. Vücudum, en çok buna ihtiyacı olduğunu bilerek, anı kucaklasa bile şikayet ediyor.
Bitişe yaklaşırken ikimiz de rahatlama ve bitkinlik nefesleri veriyoruz. Bu anları hiçbir şeyle değiştirmeyiz ama son her zaman çok tatlı geliyor.
Ve işte o zaman evimizin kapısına ulaştık ve akşam yürüyüşümüz tamamlanmıştı.
Fiziksel efor fiziksel efordur ve sevdiğiniz kişiyle geçirdiğiniz zaman ne yaparsanız yapın iyi değerlendirilir. Cinsel gücümün azaldığını düşündüğümden, ne elde edebilirsem onu alacağım ve beni terli ve bitkin bırakan yorucu bir yürüyüş yeterli olacak.